Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuda 'tasarruf tedbirleri' ile ilgili yayımladığı genelgeyi Ordu İl Sağlık Müdürlüğü'nün görmezden gelmesi dikkat çekiyor.
18 Ocak 2007'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Başbakanlığın Tasarruf Tedbirleri genelgesine rağmen Ordu'da bazı kurumların kurum araçlarını mesai saatleri dışında ve keyfi uygulamayla kullandığı ortaya çıktı. Birçok kurumda görev olmaksızın mesai saatleri dışında ve haftasonu makam aracı saltanatı sürerken Ordu Valiliği'nin de bu konuda hassas davranmadığı gözlendi.
-GENELGEYE RAĞMEN-
Ordu Valiliği bazı alanlarda İl Sağlık Müdürü Yılmaz Dündar'a imza yetkisi verdi. Yılmaz Dündar ise Başbakanlığın 'tasarruf tedbirleri' genelgesi olmasına rağmen kurumunda çalışan 1 Müdür ve 3 Müdür Yardımcısını kuruma kiralanan şoförlü araçla birlikte Ankara'ya gönderdi. Sağlık Müdürü Yılmaz Dündar'ın 10 Mayıs 2011 tarihinde ki 'Olur' ile Ankara'daki toplantıya katılan memurlar Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarının çerçeve anlaşma ihaleleri ve toplu alımları, laboratuar hizmet sunumuna ilişkin ihtiyaçlarının İl Sağlık Müdürlüklerince toplu alımıyla ilgili genelge kapsamındaki çalışma toplantısına katıldığı öğrenildi.
-VALİLİK DENETLEMİYORMU?-
Ordu'da bazı kurum ve kuruluş Amirleriyle ilgili şikayetleri jet şekilde değerlendirerek çalışma yapan Ordu Valiliği'nin İl Sağlık Müdürlüğü ile ilgili şikayetleri yeterince değerlendirmediği de gözleniyor.
-GENELGE NE DİYOR-
Başbakanlık tasarruf tedbirleri genelgesinde; taşra teşkilatlarında, makam hizmetlerine tahsis edilenler dışında kalan binek ve station-wagon tipi taşıtlardan il valilerince ilgili kurumların (2802 sayılı Kanuna tabi olarak görev yapanlar hariç) hizmet özelliklerine göre sayıları belirlenerek her bir kurum için oluşturulacak havuzlara alınması uygun görülenlerden, bakanlıklar il müdürü (her bakanlığa bir adet olmak üzere), defterdar, vergi dairesi başkanı, emniyet müdürü, kuruluşların bölge müdürleri; istemeleri ve kurumların imkanları dahilinde ikametgahları ile görev yerleri arasındaki sabah-akşam geliş ve gidişlerinde daimi hizmetlerde kullanılan mevcut hizmet araçlarından servis aracı olarak yararlanabilecek.
Emir ve zata veya makam hizmetlerine tahsis edilen taşıtlar dışında kalan ve hizmet aracı olarak havuzda yer alan taşıtlar aynı kurumun birimleri arasında ayrım yapılmaksızın, münhasıran resmi hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla kullanılacak.
Bu taşıtlar, özel işlerde, tatil günlerinde ve personel servis aracı olarak kullanılmayacak, hiçbir makam, birim ve şahsın kullanımına tahsis edilmeyecek.
Ancak, makam hizmetlerine tahsis edilmiş olan kamu taşıtlarına, resmi plaka yerine, güvenlik gerekçesi ile sivil plaka (beyaz zemin üzerine siyah rakamlardan oluşan) takılmasının gerekli görülmesi halinde; ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amirinin onayı alınmak kaydıyla sivil plaka takılacak aracın tahsis edildiği makamda bulunan kişinin adı ve soyadı, unvanı ve sivil plaka verilmesini gerektiren sebepleri de gösteren listeler halinde ve makamdan alınan onayları da eklenmek suretiyle İçişleri Bakanlığına (Emniyet Genel Müdürlüğü) gönderilecek.
Memuriyet mahalli dışındaki görevlere (şehirlerarası, merkezden taşraya ve taşradan merkeze) resmi taşıtla gidilmemesi hususunda ilgililer azami özen ve dikkati gösterecek. Ayrıca, memuriyet mahalli dışındaki görevlere başka ulaşım araçları ile gidilmesi halinde, aynı yere ilgilinin görevinde kullanılmak üzere taşıt gönderilmeyecek, gidilen yerdeki resmi hizmet araçlarından istifade edilecek.
Kamuda gereksiz harcamaların önüne geçilmesi ve kaynakların en rasyonel şekilde kullanılması amacıyla taşıtların kullanımının denetimi ve uygulamanın takibi merkezde bizzat bakanlar, illerde valiler tarafından yerine getirilecek.
Merkezde bakanın görevlendireceği yetkililer ve illerde bütün kamu taşıtları açısından valiler, taşıtların 237 sayılı Taşıt Kanunu ve bu Genelge hükümlerine uygun olarak kullanılmasından doğrudan sorumlu olacak.